Merhabalar arkadaşlar,
Bana sıkça sorulan soru 'neden türkiyede yapamadin?'
Ben ülkemi, vatanımı çok seviyorum. Bu tartışılmaz tabiki. Ama sıkıntı sevmek ya da sevmemekle bitmiyor. Almanyada büyümüş, okumuş, yetişmiş (ki türk kültürü ile yetiştiğimizi vurgulamak istiyorum), okula gitmiş biri olarak sonra türkiyede küçük bir ilçede çevren olmadan, ailen olmadan yaşamak cok çok zor.
Evet Almanyada büyüdüm, 2011 yılında Türkiyeye gelin gittim. Hani derler ya aşkın gözü kördür, yada hayata pembe gözlükler ile bakmak, hahhh işte tamda o duygular, o düşünceler ile.
Hani iki gönül bir olunca samanlık da seyran oluyor muşşs tu yaaa :) Pek de öyle olduğu söylenemez.
Öncelikle şunu söyleyeyim, hiç kıvırmayacağım maddiyat gerçekten çok önemli. Evet sevgiyi belki etkilemiyor ama geçim için, yaşam için, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek için vs vs...
Biz eşimle çok küçük yaşlarda tanıştık. Küçükken birlikte oyunlar oynardik. Hemen hemen her yaz izine giderdik zaten. Sonra zaman geçti, internet üzerinden görüşmeye başladık (15-16yaşlarda). Ve sonra zor süreç başladı. Aileler, mesafe, farkli ülkeler, okul, sonra iş falaaan derkeeenn nihayet evlendik.
Türkiyeye gözü kapalı gittim desem hiç de yalan olmaz inanın. Hiç bir şeyi görmedi gözlerim. Aceba bu şekilde o dönemleri geçiren sadece ben miyim???? 🙄🙄
19 yaşındaydım daha... ne küçükmüşüm 🤭 boşuna demiyorum pembe gözlüklüydüm diye😁
NEEEEYYSEEE (gönül hanım efekti verrr)
Ilk zamanlar her şey çok güzeldi. Hic bir seyi sorun etmiyordum. Olsundu, yaparım dı, nevarkiydi...
Küçük bir sehirin, küçük bir ilcesiydi. Yalniz değildik, esimin ailesi ile birlikte yaşıyorduk. Hatta babaannemiz de vardi evimizde. (ALLAH sağlık sihhat versin, son zamanlarda onunda durumu iyi değil). Ama ben yalnızdım. Eşim işe gidiyordu (babasıyla birlikte çalışıyorlardı), ailem almanyadaydı arkadaşlarım yoktu, hatta mahallede yaşı bana en yakın ablanın benden 1 yaş küçük oğlu vardı. O kadar diyorum 😂 .
Yani kısacası yapayalnızdım. Eşim dışında kimsem yok gibi hissediyordum. Ailemi, kardeşlerimi ve eski yaşantımı özlemiyordum desem kendimi bile inandıramam.
Bana soruyorlar "kayinvaliden ile anlaşıyormuydunuz?". Yahu arkadaşlar melek miyiz biz insanlar 😆? Yeri geliyor anne-kız bile kavga ediyor, küsüyor. Anne kızına karışıyor, kız anneye alınıyor. Yaniii???? Bizde de oluyordu tabiki sorunlar. Ama aşılamayacak şeyler değildi. Ayrıca insanın bi alışma süresi oluyor. Uzaktan tanıdığın gibi olmuyor ki. Içine girmek tüm gün yaşamak başka. Haaa yanlış anlaşılmasın burda ben onlara alıştım, zor insanlardı asla demiyorum. Aksine en çok onlar bana alışmaya çalıştı. Ben çok zorlandım ve herkesi de zorladım sanırım o dönemde.
Askerliğini sürekli erteleyen eşim artık daha fazla beklemek istemedi ve 2014 temmuz-ağustos döneminde askere gitti. Önce ısparta, sonra ordan usta birliğine Şırnak. Benim icin tarif edilemez derece de zor bir dönemdi. O dönem bir blog'um vardı. Cok fazla depresim hatırlarım olduğunu fark edince o imha edildi 😁😁😁.
Eşim askere gittiğinde usta birliğine gidinceye kadar turkiyedeydim. O ne zamanki şırnak'a gitti, bende almanyaya ailemin yanına geldim. Ilk geliş sebebim aslında askerlik dönemini burda geçirebilmek. Ikinci sebebim de pasaportumun gününü yenilemek.
Sonra buraya gelince neden burda yaşamıyoruz dedim... bu fikrimi eşime anlattım. Ikna etmek zor oldu demek doğru olmaz belki ama artılarını ve eksilerini çok düşündük. Bir tarafım geri gitmek ama diğer tarafım asla ailemden, burdaki çevremden ayrılmak istemiyordu.
Vel hasıl... Eşim askerden geldi... ardından daha zorlu bir süreç başladı. Aile birleşimi ile almanyaya gelmesi...
Az kalsın yurt dışı ediliyordum... neler neler yaşadım... ama baska bir yazıda da onu anlatmak dileği ileee....
Bu seferlik benden bu kadar...
"Hoş"ça kalın
Mutlu kalın...😘😘🤗